KÜRE DAÐLARI GEZÝ NOTLARI

Başlatan yusuf, Eylül 22, 2011, 09:43:03

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

yusuf

KÜRE DAÐLARI GEZÝ NOTLARI----- 1. GÜN

Geçen yýl planlayýp yapamadýðmýz bu geziyi sonunda yapabildik.

Gezi 8 araçla sýnýrlandýrlmýþtý. Sayýyý  arttýrmak için zorlamalar oldu. Gün gelip çatýnca bi de baktý ki 3 arabayýz.

Her gezi gibi  çok keyifli ve güzeldi.

Önce size ekibi tanýtayým:
















Boðaziçi köprüsünden Cide'ye  net 524 km yolu
11 saat 30 dakikada almýþýz. Buna uzun çay molalarý da dahil tabii.




Amasra'ya kadar görüntüleyecek birþey yoktu.

Makinalarý burada çantalarýndan çýkardýk.





Amasra - Kraliçenin Kenti Amasra'nin ilk adi Sesamos. Unlu cografyaci Strabon'a gore Sesamos'u Iskitler'in bir kolu olan Amazonlar kurmuslardi. Ýlk donem kaynaklarinda Sesamosun ne anlama geldigine rastlanmaz. Amasralilar bu adin her bahar Boztepe yamaçlarini örten yabani susam çiçeklerinden dogmuþ olabilecegini anlatirlar. Kent 300 yýil kadar Fenike egemenliginde kalmistir. Sesamos o devirlerde, canli bir pazar yeri ve islek bir iskeleydi. MÖ 9. yüzyilda Fenike Karadeniz kolonilerini terk edince kent Ýyonlar'in egemenligine girdi. Bugünkü Amasra'yi Ýskender'in baldizi Ýranli Kraliçe Amastris kurdu. Basindan bir kaç evlilik geçen Amastris, son kocasi Denys tembellik hastaligina tutulup, sismanliktan kimildayamaz hale gelince yönetime el koydu. Sesamos'a çekilip buranin imarini baslica amaç edindi. Amastris'in ölümünden sonra kent Pontus yönetimine geçti. Bu dönem Amasra'nin refah çagý olmustur. Pontus'un Roma'ya yenilmesinden sonra Sesamos (Amastris veya Amasra), Marmarali korsanlar tarafindan yagma edildi. Daha sonra  Romalilar kapsamli bir imara giristiler. Roma egemenligi 500 yil kadar sürdü. Kent Roma'dan sonra Bizans yönetimine geçti. Ekim 1460 tarihinde Fatih kenti Osmanli topraklarina katti.
(Necdet Sakaoglu'nun 'Çesm-i Cihan Amasra' adli kitabindan)





Görülmesi gereken yerlerden biri Amasra. Limandaki bu restoranda ben daha önce balýk yemiþtim. Ozellikle salatasýnýn tadýna doyulmuyor,



50 kiþilik Terasý ve 100 kiþilik kapalý salonu ile Liman Restaurant, yerli taze balýk çeþitleriyle, meþhur Amasra Salatasýyla, denize sýfýr manzarasýyla, profesyonel mutfak ve servisiyle misafirlerinin hizmetindedir


Amasra'yý geçtikten sonra Küre milli parkýnýn batý giriþinin tabelasý var. Paþalýlar �Sarý deresi giriþi. Ben bunu görünce durdum. Ama hýzla giden öndeki ekibi geri çeviremedim. Yani bu giriþi yapamadým. Büyük kayýp oldu ama neyse.

Küre  milli parký bu noktadan baþlýyor. Diðer batý giriþi ise alttaki resimde görülen Çatak kanyon giriþi. Aradaki mesafe karga uçuþu  50  km.




Sonra ki duraðýmýz dillere destan Gideros koyu idi.   



Cide ilçe merkezine 11 kilometre uzaklýktaki Gideros Koyu, birinci derecede doðal, ikinci derecede tarihi sit alaný olma özelliðine sahip. Bu nedenle sýnýrlý sayýda konaklama ve yeme-içme imkaný sizi bekliyor olacak. Geçmiþi MÖ 15. yüzyýla uzanýyor. Strabon, buradaki ilk site devletini Amazonlarýn, Prof. R. Leonhard ise Akalar�n kurduðunu söylüyor.
Homeros�n metinlerinde de rastlýyoruz Gideros�. MÖ. 12. yy�a geçtiði sanýlan Truva Savaþlarý�ý anlatýrken, Batý Karadeniz sahil þeridinde kurulan güçlü Paphlagonia�an bahsediyor. Bu krallýðýn Parthénios
(Bartýn), Sesamos (Amasra), Kromna (Kurucaþile), Aigialos (Cide) ve Kytoros� (Gideros) içine aldýðýný öðreniyoruz. Gideros tarafýnda Henet, yahut Heneti (Enetler) adlý bir kavmin yaþadýðýný belirtiyor. Ýlyada destanýnda �lu gönüllü Enetler�n ve Paphlagonlar�n haný, Ares benzeri Plymen�n savaþ alanýna katýrlara binmiþ muharipleriyle geldiðini�anlatýyor. Ancak Truva Savaþý�ýn sonu felaket olmuþ. Kral oðlunu kaybetmiþ, Paphlagonlar ikiye bölünmüþ, bir bölümü Amasra�a yakýn Egialos (Cide) civarýndaki köye yerleþmiþ, diðerleri Adriyatik sahillerine göç ederek, Veneto halkýnýn atalarýný oluþturmuþ.

Oldukça yorulmuþtuk. Soluðu Cide Uygulamalý otelinde aldýk. Adam baþý oda + kahvaltý 50 tl.

Benim odanýn manzarasý









KÜRE DAÐLARI GEZÝ NOTLARI----- 2. GÜN

Ýkinci güne otelde güzel bir kahvaltý yaparak baþladýk

...

Allahýn belasý telsizler.

Herþeyimiz tamam ya kullanalým su Alan 24 leri dedik. Fatih'inki multi modeli. E kanalýnda duruyor ve baþka hiçbir kanala geçmiyor.  Bendeki ise D kanalýda. Ozan'ý aradýk güç bela D kanalýna getirdik. Bir kaç görüþmeden sonra benin alan 42 oldu 11 kanal ( bana 480 kanal diye satmýþlardý.) Mahmut'u aradýk �llah allah �dedi. Çözemedik. Koyduk çantalarýna.


Sonra soluðu Uður Gürsoy'un yanýnda aldýk.

Uður oldukça enteresan bir adam.  Kendi sitesi var. Mutlaka tanýþýlmasý gerekir.

www.ugurgursoy.com

Benim bulabildiðim tek fotoðrafý bu.





Kendi sitesinden alýntý yaptýðým özgeçmiþi.



Tam Cide'nin ortasýna cennet gibi bir bahçe kurmuþ. Avlunun etrafýndaki binalarý restore edip barýnabilir hale getirmiþ. Helal olsun valla.





Çay sohbetlerinden sonra yola koyulduk Cide daðlarýna doðru. Orman içinde epey gezindikten sonra

Daðlý Kuylucu maðarasýna geldik.  Cide'ye uzaklýðý 48 km



Ýnternette bu magara ile ilgili siteler var.

www.tayproject.org/Magara.fm$Retrieve?MagaraNo=10515&html=cave_detail_t.html&layout=web

Buraya inenlerde var.

http://www.magara.itu.edu.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=74:13-17-haziran-dal-kuylucu










Bu maðara ile ilgili bir de anýmýz var.
Ertesi geceyi gecirdiðiniz ev sahibimiz Ýsmail abi �ereler gittiniz bakalým�dedi. Maðarayý söyledik

�aa biliyorum orayý Televizyonda görmüþtüm�
evine 40 km mesafede ! Ýþte diyoruz ya, yöre halkýna adres sormayýn .



Sonra Ugur bizi bir eve getirdi.  Daðýn baþýnda tek baþýna bir ev.
Kapýsý açýk, içinde ne ararsan var. Sahibide Niva kullanýyormuþ. �urada kalabilirsiniz isterseniz �dedi.

Kapýsýnda �asýl bulmak istiyorsan öyle býrak�yazýyor.












Ekip hemen yerleþti. Huyum kurusun ben duramadým. Fatih'te bana katýlýnca atladýk arabaya  Uður'un peþinden yollara düþtük.

Ýyi ki yapmýþýz bu iþi. ünlü LOÇ vadisini ekipte  gören  yanlýzca biz olduk.

LOÇ VADÝSÝ


Ýnsaný durduðu yere çivileyen doðal güzellik.

Vadi için  yapýlabilecek en iyi taným bu

Loç Vadisi'ne sadece bir kere gidilir. Bir daha dönülemez. Ýnsanýn eti
kemiði Loç'tan ayrýlsa bile caný orada kalýr.
Diyor  Ugur Gürsoy'un sitesinde bir doðasever.

Öyle bir yer ki burasý, makinayý sehpaya koy, hiç kýpýrdatma 30 sn de bir kare çek, sislerin hareketinden dolayý biribirinden çok farklý kareler yakalarsýn.







Loç Vadisi neden önemli?
Küre Daðlarý�da yer alan Loç Vadisi, 305 Önemli Doða Alaný ve 122 Önemli Bitki Alaný olarak mutlak korunmasý gereken yerlerden biri. Küre Daðlarý, 16�ý nesli tükenme tehlikesiyle karþý karþýya olan 29 endemik bitkiye ev sahipliði yapýyor. Akyýldýz (Ornithogalum kuereanum), dünyada sadece bu bölgede yaþayan bir tür. Bölge, kuþlar ve memeliler için de önemli. Alaca sinekkapan (Ficedula semitorquata) nesli küresel ölçekte tükenme tehdidi altýnda olan ve bu bölgede üreyen bir tür. Loç Vadisi Akdeniz mikroklimasý ve bitki örtüsü özellikleriyle de eþsiz. Küresel ölçekteki önemi nedeniyle bölge 2000 yýlýnda Milli Park ilan edilmiþti.

Sonra Cide'ye indik.

Gelirken kaldýðýmýz ev ile Cide arasý rotayý Oregonda çizdirmiþtim. Bunu laptopa attýk. Fatih'in Iphone'sinin internetini benim laptopa baðladýk. Gönderdik rotayý  Istanbul'daki Babacanda'ra. O da alýp laptopuna indirmiþ izleyerek gelip buldu bizi dað baþýnda.  Teknolojiye bak ! (biz de iyi kullanýrýz laf aramýzda)

Birer bira aldýk dönüþe baþladýk. Mari Boni kasetini koyduk teybe,



NivaTr ailesini çekiþtire çekiþtire geliyorduk ki, eve 4 km kala �ak�bir ses.

Ön  aks !

Ben yola çýkmadan önce Reis arabanýn ön tarafýný 5 cm yükseltmiþti.

Baþladýk içimizden  geçenleri   ustaya yöneltmeye.

Yavaþ yavaþ koyulduk yola. Herhalde 4 km arazi sonrasý tekerleði elimize alýrýz diye düþünüyordum.  Fatih'in � hiç riske etmeyelim abi, arabayý býrakýp yürüyelim 4 km ne olacak ki ?� demesine kalmadý önümüze bir ayý çýktý.

Sibel Can'ýn 16:9 tv deki görüntüsün daha  kocaman bir poposu vardý. Etrafý siyah ortasý kahverengi doberman renginde.  Önümüzde bir süre yürüdü. Fatih çekmeye çalýþtý ama makinanýn kapagý kapalýymýþ. Kaçtý gitti koca göt.

Oysa profesyonel fotoðrafçýlýn ilkelerinden biri de eve girene kadar makinayý hazýrda tutmakmýþ.  Bunu da söyleyen kendisi.

Sonra �ürürüz abi ne olacak ki�diyen  SAT Komandosu baþladý �bi bu ayý arabanýn camlarýný kýrar mý ? Abi  biz yan devirirse naparýz ?� falan demeye.

Sanki ben ayýlarla yaþýyorum. Bu da benim ikinci görüþüm. Bildiðim sindirim sistemimizin ayný olduðu. Ayný otu ,eti, balýðý yiyoruz. Tek fark onlarýn fazladan bizi de yiyiyor olmalarý.

Biraz gittik ikimizden de týs yok.

�atih bi inip baksana sað mý kýrýlmýþ sol mu�

Gözleri faltaþý gibi açýldý. �asý yani abi ?

Geldik eve, sobayý yakmýþ ekip, sýcacýk. Biraz birþeyler yiyip girdik tulumlarýn içine. Yatak muhabbeti en fazla 10 dakika sürdü. Sonra býçak gibi kesildi seler. Ýyi yorulmuþuz.







KÜRE DAÐLARI GEZÝ NOTLARI----- 3. GÜN

"Tamirci geldi tamirci" sesiyle uyandým. Babacandar ve Musti gelip bizi buldular.

Allahtan dýþ aks kafasýnýn bilyeleri daðýlmýþ. Yani yükseltme ile hiçbir ilgisi yok Reis abi.

Allahtan ben ne olur olmaz diye yanýma yeni bir aks kafasý almýþtým.

Babacandar ve Musti  usta,  bizlerde çýrak olarak daldýk iþe. 
Belki on kere seyretmiþizdir ama kendi baþýna yapmak çok farklý biþi imiþ hem de dað baþýnda saðnak yaðmur altýnda. 

Tam tamýna 1 saat 10 dakikada bitirmiþiz.  Þu sacak altýndaki arkadaþlardan ortada olaný saat tutmuþ)












Kaya arkasý yaylasýna gitmek üzere evimizden ayrýlýp  saðnak yaðmur altýnda düþtük yollara.








Babacandar'ýn köyüne az kala (Ovacýk köyü) artan yaðmur þiddeti ve yaylanýn ötesine yol olup olmadýðý konusunda tereddüte düþtüðümüz için geri döndük. Satte akþamým  beþi olmuþtu zaten.

Gene dört ayak üstüne düþüp, Babacandar'ýn sayesinde konaklamak için bu evi bulduk



Bir çay muhabbetinden sonra yemek için gittik Gideroslu Kazým'ýn yerine





Adam baþý birer tepsi Barbun ve birer tabak salata yedik.  Nefisti. toplam 140 tl Ödedi saðolsun Babacandar



Eve döndük ve ertesi günün rotalarýný çýkarmaya baþladýk.











yusuf

#1
KÜRE DAĞLARI GEZİ NOTLARI----- 4. GÜN


07: 00 Doğruca işkembeciye gittik.





Ekip burada ben de karşıdaki kahvecide karnımızı doyurduk.





Bu arada, yazmayı unutmuşum evvelsi gün hepimi Cide'ye özel  "yaprak bıçağı" larından aldık birer  tane.

İşte yaprak ve bıçağı. Kürecilerin hepsi silahlı adamlar oldu.








evvelki gece yaptığımız planlara göre düştük yollara.

Cide – İnebolu arası 149 km






Dağlar Piramitle gibi aynen ama üzerleri ağaç kaplı.


Bu nehrin adı da  KARACEHENNEM BOĞAZI ÇAYI ,imiş





Tam bu noktada keneyi keşfettik. Doğru İnegöl devler hastahanesine.






Rehberim Musti'nin bunları bana anlattı aşağıdaki yazılanları. Yanlışlık olamasın diye Vikipediden alıntı yaptım.


Inebolu Çanakkale Savaşında 138 şehit verdi.
I. Dünya Savaşı sırasında 19 Temmuz ve 20 Eylül 1915 ile 8 Ocak 1916 tarihlerinde Ruslar tarafından bombalandı.
Osman Nuri Bey tarafından 25 Kasım 1919 da İnebolu Müdafaai Hukuk kuruldu. Yönetime Müftü Ahmet Efendi seçildi.
İnebolu'dan Zeki Bey Sivas Kongresi'nde Kastamonu'yu temsil etdi. 10 Aralık 1920 İnebolu'da Esliha ve Cephane Komisyonu ve Menzil. Nokta Komutanlığı kuruldu ve başına Erzincan Küçük Zabit seçildi.Kurtuluş Savaşı için, sıralamayla bitmeyen birçok isimler el ele verdi.
İstiklal Harbi (Kurtuluş Savaşı)'nda İnebolu
Dönemin önemli bir ticaret merkezi olan İnebolu ve İnebolu Limanı Kurtuluş Savaşı'nda stratejik olarak önemli bir rol oynamıştır. Kurtuluş Savaşı'na katılmak için Ankara'ya gitmek isteyenlerin bir bölümü teknelerle İnebolu İskelesine geliyor ve buradan Anadolu'ya geçiyordu. İstanbul ve SSCB'den gelen savaş gereçlerinin Anadolu'ya giriş noktası da İnebolu iskelesi olmuştu. Bunu fark eden Yunanlılar Karadeniz'deki donanmalarıyla iskeleyi denetlemeye başladı.Bundan sonuç alamayan Yunan savaş gemilerinden Panter ve Kılkış adlı iki Yunan zırhlısı 9 Haziran 1921'de İnebolu limanına geldi. Şehrin ileri gelenlerine ültimatom vererek cephane ve silahları iki saat içinde teslim etmesini söyledi. Savaş gemilerinin İnebolu'ya doğru hareket ettiği haberi zırhlılardan önce İnebolu'ya ulaşmış ve cephaneler bombalama karşında zarar görmemesi için iç kısımda kalan iki çay mevkiine, tepenin arkasında kalan ve zırhlıların top atışlarının ulaşamayacağı yerlere taşınmaya başlamıştı. Cephanelerin teslim edilmemesi üzerine Yunan savaş gemileri İnebolu'yu bombaladı. Ama Yunanlılar Kurtuluş Savaşı'nın gereksinimi olan insan ve cephanenin Anadolu'ya giriş yeri olan bu iskeledeki etkinliği önleyemedi.

Beyaz Şeritli İstiklal Madalyası



Savaşta Mermi taşıyan İnebolu'lular.




Atatürk İnebolu'da
İnebolu kayıkçılarının gayret ve başarıları 9 Nisan 1924 tarihli TBMM kararıyla Beyaz Şeritli İstiklâl Madalyası ile ödüllendirilmiştir.


İnebolu'ya verilen İstiklal Madalyası
Bu madalya ile verilen vesikanın içeriği şöyledir:
Metni iş bu varaka zahrinde muharrer bulunan 66 Numaralı Kanun Mucibince verilecek olan
İSTİKLAL MADALYASI Vesikası No : 2107 "Maksadı ulvinin husulü için azami ibrazı mesai eylediğinden dolayı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 11.2.1340 tarihinde vukubulan birinci içtima senesi 99' uncu içtimanın birinci celsesinde Zirde hüviyeti mukarrer İnebolu Mavnacılar Loncası'na bir kıta Beyaz Şeritli İSTİKLAL MADALYASI verilmiştir. 9 . 4 . 1340 (1924)
T.B.M.M Mühürü

GAZİ MUSTAFA KEMAL
( İmza )
İnebolu'nun Kurtuluş Savaşındaki en önemli tarihlerinden biri ve isimleri: Mustafa Salim, Mustafa Nuri, Asker Mustafa, Cebeci Sabri, Mustafa Fehmi, Bunlar İnebolu Gençler Mahfeli kurdular.
Şehit Şerife Bacı adı Kastamonu'da Seydiler'de, İnebolu'da Kurtuluş Savaşı'nın kadın kahramanlarını simgeliyor.
Şapka ve Kıyafet Devrimi
Ana madde: Şapka Kanunu
Atatürk 23 Ağustos 1925'de Kastamonu'ya gelmiştir. Burada İnebolu heyetini kabul etmiş ve yapılan davet üzerine 25 Ağustos 1925 Salı günü saat 11.00'de Kastamonu'dan İnebolu'ya hareket etmiştir.

Vikikaynak'ta bu konuyla ilgili metin bulabilirsiniz.
Atatürk'ün İnebolu Nutku
27 Ağustos 1925 Perşembe günü İnebolu Türk Ocağı'nda tarihi Şapka Nutku'nu söylemiştir. İlçenin Şeref ve Kahramanlık Günü olan 9 Haziran her yıl büyük bir coşkuyla kutlanılmakta, ayrıca Mustafa Kemal Atatürk'ün önce İstiklal Madalyası ve Beratı ile taltif ettiği kayıkla kağnının mucizeler yarattığı beldemiz İnebolu'ya 1 gün için gelip, 3 gün onurlandırdığı Şapka ve Kıyafet Devrimi'nin ilk Nutkunu söylediği Bu Serpuşun İsmine Şapka Denir" dediği 25-28 Ağustos tarihler arasında her yıl törenler yapılmaktadır.

Geri dönüşe geçtik bu son noktadan.
Bu arada Ersizleder de tadına doyulmaz bir yemek yedik.











Hedefimiz Küre milli parkını güney doğu ucu. Burası Azdavay ve Pınarbaşı köyleri arasında.







Bizden çok daha hızlı giden Yavuz ve Fatih ikilisi  buraya girmişler. Bize dediler ki " bi bok yok devam edelim    

Oysam neler varmış

http://www.azdavay.com/menuler/catak.asp

Devam edip, Ilıca şellalesine yöneldik.





Ben burada dağların içinden çıkan suyun gücü karşısında dehşete kapıldım













Bu bölgeri internetten bulup mutlaka inceleyin ve gidin.

Sonrada düşyük İstanbul yollarına.








burasıda yol buyunca sık sık uğradığımız yerlerden biri